‘TOPRAĞIN VERİMİNİ ARTIRMAYA ÇALIŞACAĞIZ’
Prof. Dr. Mete Yılmaz, “Müsilaj çeşitli mikroorganizmalar tarafından oluşturulabilen bir yapı. Özellikle denizdeki mikro algler, plankton dediğimiz canlılar ortam koşulları sağlandığında aşırı derece çoğalabiliyorlar ve bazıları müsilaj maddesini salgılayabiliyor. Marmara özelinde düşünürsek, Marmara Denizi’ndeki kirlilik baskısı ve iklim değişikliğinden dolayı olan sıcaklık artışı bu canlıların üremesini çoğaltabiliyor. Canlılar aşırı derecede üreyince müsilaj salgılaması da yoğun oluyor ve deniz salyası dediğimiz olay meydana geliyor. Biz uzun yıllardır bu tür canlıların oluşturdukları müsilaj yapıları üzerine çalışıyoruz. Biliyoruz ki bunları biyoteknolojinin çeşitli alanlarına kaydırabiliriz. Örneğin tarımda verim artırmak için kullanılabiliyorlar, toprağın özelliklerini iyileştirebiliyorlar ya da ağır metal tutma kapasitelerinden kaynaklı olarak kurutulduktan sonra çevre temizlemede kullanılabilir. Bunun da ötesinde bazı müsilaj yapıları ilaç ham maddesi olarak kullanılabiliyor. Antiviral, antibakteriyel özellikleri var. Marmara’daki bu olay gündeme geldikten sonra topladığımız örnekleri çeşitli testlerden geçirdik. Örneğin bunların kimyasal, mikrobiyolojik, toksikolojik analizlerini yapıyoruz. Müsilaj maddesini, diğer maddelerden ayırıp saflaştırdık. İlerleyen aşamalarda bunların biyopestisit olarak kullanılabilme özelliklerini inceleyeceğiz. Bu projemizde tarımda zararlı böceklere karşı kullanılan kimyasalların yerine doğal ve doğada bozulabilen, insanlara ve çevreye zarar vermeyen yeni maddenin gelişmesi hedefleniyor. Müsilajı da burada kullanacağız. Ayrıca toprağa katarak da verimini artırmaya çalışacağız” dedi.
‘ÖZEL HASAR MAKİNELERİ GEREKİYOR’